Yazılar

18 Kas 2012

Rüyalarıma Tecavüz Eden Macciavellist

Uyanıkken gördüğüm rüyalar var. Normal hayatta düşüncelerime edilen tacizler, uyanıkken gördüğüm bu rüyalarda boyut değiştirir oldu. Gerçeği iki boyutlu, düşü üç... Çok garip değil mi?! Bence değil..
Gözlerim açıkken, bazı şeyler uçuyor çevremde. Görüyorum ve hissediyorum. Görmekle kalmayıp, artırıyorum. Rest çek lan ne olur der gibi baksam da baktığım yerde kendi yansımamı görüyorum. Önümdeki bardağın boşluğu, doluluğunun iki katından 5 gram eksikmiş. Çok bilinmeyenli bu uyanık rüyalarımın denklemini çözmek, gerçekten zor.

Karar verme anları gelir ya hayatımızda. Bazıları kilometre taşları olur hayatımızın. Senin yönün bellidir, gitmek istediğin yer apaçıktır. O yönü seçemezsin. Seçtirmezler. Masum bir bakışla ya da keskin bir emirle o istediğin yönün tam tersine gidersiniz. Uğruna ömrünüzü adayacağınız bir şey vardır sonunda; ama uğruna ruhunuzu satacağınız yola girersiniz. Ah şeytan, ah boynuzlu tek toynaklı iblis!! Ruhum ne kadar para eder, söyle iki katını versinler..

Önümdeki bardağın doluluğu 2 birim artırılmış, boşluğu ise 3 birim azaltılmış. O geriye kalan bir birim işte benim ruhumun koparılan kısmı arkadaş. Önce üflemiş kendinden olanın birazını, sonra ateşinde yarattığına satmamızı sağlamış ruhumuzu.

Uyumadan hemen önce gördüğüm rüyalar var. Orada biri kemerini açıp, pantolonunu indirmiş beni bekliyor. "Ne olursa olsun, ne yaparsam yapayım kazanacağım en sonunda" diyor. Gel diyor, bekliyorum diyor. Ama ben zaten kımıldayamıyorum ki. Dudaklarım oynamasa da bağırıyorum: "Karabasan gibi çullanacaksın işte birazdan üzerime, ne bekliyorsun!!"

Oyalayıp, acı çektirecek belli. Peki öyleyse..
Derdin ne diye soruyorum.. Neden peşimdesin? Neden kaç gecedir uykusuzluğumdan faydalanıp, uyumadan rüyalarıma girersin?...

"Benim gibi ol.." diyor..

"Senin gibi mi?"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder